Mekân Tasarımında Işığın Gücü

Mekân Tasarımında Işığın Gücü
Dilem Ünlü İçmimarlık:

Bir mekânın karakterini belirleyen unsurlar arasında ışık, en etkili faktörlerden biridir. Doğru ışık kullanımı, bir alanın estetik değerini artırırken, yanlış bir aydınlatma tasarımı tüm atmosferi olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle iç mimarlıkta ışığın gücü, sadece görsellik değil, duygusal denge açısından da büyük önem taşır.

Dilem Ünlü İç Mimarlık, projelerinde ışığı bir “tasarım malzemesi” olarak ele alır. Doğal ışığın mekâna girişi, yapay aydınlatmaların rengi, yönü ve yoğunluğu; her biri mekânın hissini belirler. Aydınlatma, sadece görmek için değil, hissetmek için kullanılır.

Modern iç mekân tasarımlarında ışık, hem işlevsel hem de estetik bir unsurdur. Doğal gün ışığından maksimum fayda sağlanırken, akşam atmosferi için sıcak ve yumuşak ışık tonlarıyla denge oluşturulur. Bu yaklaşım, mekâna hem enerji hem huzur kazandırır.

Dilem Ünlü’nün tasarımlarında, ışık ve gölge dengesi ön plandadır. Özellikle Mersin gibi güneşli bir şehirde, doğal ışığın doğru yönlendirilmesi, mekânın ferahlığını artırır. Geniş cam yüzeyler, yansıtıcı malzemeler ve hafif tonlar bu etkiyi güçlendirir.

Aydınlatma tasarımı aynı zamanda duygusal bir dil oluşturur. Işık, bir odanın sıcaklığını, dinginliğini veya dinamizmini tanımlar. Örneğin, bir oturma alanında loş ışık rahatlama hissi verirken, çalışma alanlarında net beyaz ışık odaklanmayı destekler.

Dilem Ünlü İç Mimarlık, her projede aydınlatmayı mekânın işlevi, ruhu ve kullanıcı alışkanlıklarına göre planlar. Bu sayede her alan, sadece güzel görünmekle kalmaz; aynı zamanda yaşanabilir, dengeli ve davetkâr bir atmosfere kavuşur.

Işık, mekânın görünmeyen ama hissedilen dilidir. Ve bu dili doğru kullanan tasarımlar, kullanıcıyla duygusal bir bağ kurar. Dilem Ünlü İç Mimarlık, ışığın gücünü estetik ve fonksiyonellik ile birleştirerek mekânlara yeni bir ruh kazandırır.

  • 16 Gösterim